Mutlaka bir suç işlenecektir; işlenmezse bile…

60’lı yıllardayız…

Demokrasi adına demokrasinin katledildiği yıllar…

Aziz Nesin’e bir telgraf gelir… Memur şifreye göre telgrafı çevirir ve şöyle bir metin çıkar ortaya: “Partiyenez stop… Tiyorlaraç… Stop… Acele gel stop… Eş oğlu eşine… Selamlar…”

Postane birden karışır. Aziz Nesin azılı bir komünisttir. Bugünkü teknoloji olmadığı için o zamanlar birçok polis onu izleyeceğim diye simitçi, dondurmacı, dilenci olmuştu… Takip altındaydı.

Üstelik telgraf Moskova’dan gönderilmiştir.

Tabi ki telgraf Aziz Nesin’e ulaşmadan Siyasi şubeye ulaşır.

Bir operasyon, Aziz Nesin gözaltına alınır.

Sorguda, telgraf gözüne gözüne sokulur ve:

“Bu ne?”

Aziz Nesin okur ama bir şey anlamaz. “Bilmiyorum” der…

Siyasi şubede bu sorgulama sürerken, Aziz Nesin’in iddianamesi hazırlanmaya başlamıştır:

“Bir sosyal sınıfın, diğer sosyal sınıflar…”

Aha… Bir iddia böyle başlıyorsa, sonu “ölüm cezası hükmolunur” şeklinde biterdi. Hatırlayın 141 ve 142… He! He o işte Deniz Gezmiş ve arkadaşları…

Öyle ya, Moskova’dan gelmiş bir telgraf “Partiyenez…” diye başlamıştır bu ne demek?

Bu devletin varlığına uzanmış hain bir el değil mi? Nizamlarına aykırı…

Polis, sonunda günlerdir takip ettiği Aziz Nesin’in bir Moskof Casusu olduğu tespit etmiştir. .

Elde tapu gibi bir telgraf var: “…. Tiyorlaraç… Acele gel…”

Komünist Casus Aziz Nesin, nereye çağrılmaktadır?

Bu yeni bir kalkışma çağrısı olabilir.

Perde gerisinde işbirlikçi olduğu tahmin edilenlerin listesi hazırlanır.

Operasyon için hazırlıklar yapılır.

Eskiler bilir. Telgraflar Mors Alfabesi ile gelir… Bütün harfler uzun ve kısa çizgilerden oluşur. Şifre çözücü kişi hızla çözüm yaptığı için bazen abuk subuk metinler ortaya çıkar. Hatta bu konuda o dönemde insanları neşelendiren fıkralar bile üretilmiştir.

Casus olduğuna dair dosya oluşurken birinin aklına gelir…

“Moskova’dan gelen Mors İşaretlerinin aslını isteyip dosyaya koyalım.”

Uzmanlar işaretleri yeniden çözer ve sonuçta gelen metnin ne olduğu net bir şekilde ortaya çıkar: “Partiden istiyorlar stop… Acele gel. Stop… Eşine ve oğluna selamlar. Stop…”

Partinin Genel Kurulu yapılacağı için telgrafla gönderilen davet…

Casusluk dosyası elde patlar.

Ama hiç önemli değil… Nasılsa mutlaka bir suç işlenecektir; işlenmezse bile…

Dosya hazır tutulur…

O dönemde körü körüne yandaş olan kimselerin işlediği hukuk cinayetleri maalesef önce iktidara sonra da güzel ülkemize zarar vermiştir.

Belediyelerin yolsuzluğunu anlarım… Suçlu ya da suçsuz… Yargı hüküm verir…

Ama ülkemde çok basit gerekçelerle, çok saygın değerlere zarar veriliyor.

Adalet… Ahlak… Saygı… Ortak ülküler vb…