"CHP gibi Türkiye’yi kurmuş olan partiyi İmamoğlu’nun gölgesine düşürenler bundan rahatsızlık duymuyorlar mı?"

Bütün oyuncular topun olduğu yerde kümelenmişse, gol başka yerden atılacak demektir.

Daha dün hepimizin can güvenliği tehdit altında iken, ‘ABD’nin çocukları’ yönetime el koydu. Biz sağcılar, solcular kendi aramızda top çevirirken, Turgut Özal masalında golü kendi kalemize attık.

Biz hak, hukuk, adalet derken anladık ki, liberalizm gelmiş, köprüler, fabrikalar, yer altı ve yer üstü zenginlikleri talanının önü açılmış.

Can güvenliğimiz sağlandı ama ülkenin güvenliği teslim alındı. Sonuç, havaalanları, limanlar, tank palet fabrikalarımız bile artık bizim değil.

Evet köşe başlarında artık eli tetikte inzibatlar görmüyoruz ama o inzibatlar, beyin kıvrımlarımıza yerleştirildi.

Bu film yeniden sahneye konmuş gibi…

Bu yöntem Çin kültüründe “Hırsızlık yapmak için Yangından Yararlanmak” ana başlığı taşıyan Savaş Hilesidir.

Yangın, can güvenliği anlayışımızda çıkarıldı, biz onu sağlamaya çalışırken, hırsızlar, cumhuriyetin bütün kazanımlarını çaldı.

Evet, evim korunurken, ülkem özelleştirme adıyla talan edildi.

ŞİMDİ YANGIN

Şimdi ülkede ilginç olaylar yaşanıyor.

Ekrem İmamoğlu, Erdoğan’ı dört kere yenmiş olan bir pehlivan olarak ortaya çıktı, “Beşincisinde de yeneceğim. Hodri meydan!” diyor. Dikkat yenen CHP değil, İmamoğlu.

AK Parti’nin zaaflarını kullanarak kendi kendin tutuklattı. (Bu sahneyi seçim döneminden hatırlıyorum. Meral Akşener ile birlikte yargı kararını dinlerken, aleyhine karar çıkınca sevinçle kalkıp birbirlerini kutladılar. Türkiye bunu canlı olarak izledi)

Demem şu, öyle bir hava oluşturuldu ki, “İmamoğlu’na destek olanlar demokrasi havarisi, destek olmayanlar da gerici, karanlıkçı vs… vs…

BİR ERDOĞAN YETER

Şimdi izninizle, düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.

CHP gibi Türkiye’yi kurmuş olan partiyi İmamoğlu’nun gölgesine düşürenler bundan rahatsızlık duymuyorlar mı?  

Bütün bu hareketler, hak ve adalet arayışları, İmamoğlu’nun şahsında aranmaya başladı.

Aktör İmamoğlu, figüranlar ise CHP üyeleri.

Lütfen net cevap verin: Türkiye’nin kurtuluşu ve umudu CHP’de mi yoksa İmamoğlu’da mı?

Acaba CHP üyelerinden rahatsız olan yok mu diye merak ediyorum.

Hiç kimse, kurucu önderler bile bir partiden büyük olamaz. Şimdi Türkiye, kendisini partisinden de büyük ve üstün görenler nedeniyle bu duruma düşmedi mi?

İmamoğlu’da bu yolun yolcusu ise bu mücadeleye ne gerek var?

Türkiye’ye bir Erdoğan yeter.

 

İLKE VE PROGRAM

“İmamoğlu Tutuklandı” dolayısıyla ülkemde bir yangın çıkarıldı. Halkımız duyarsız kalmadı. CHP genel Başkanı dâhil, meydana her çıkan, İmamoğlu güzellemesi yapmaya başladı. Bir İmamoğlu aşkıdır gidiyor. Allah! Allah! CHP içinde (eski ve yeni) bir milletvekili yoktu da İmamoğlu Merih’ten mi geldi.

İmamoğlu’nun ne yapacağını, hangi ilke ve programla ülkeyi yöneteceği konusunda bir açıklık yok. Varsa da ben bilmiyorum.

İMAMOĞLU GELİNCE NE OLACAK?

Halk CHP’ye güvenerek yola çıktı. İktidara gelirseniz ne yapacağınızı anlatın. İmamoğlu gelince ne olacak? Mesela özelleştirmeler yasaklanacak mı?

Ülkenin stratejik kaynakları, liman ve hava alanları devletleştirilecek mi?

Borçlar için ne düşünüyor?

Siyasi partiler yasası ve Anayasa’nın ilk dört maddesi ne olacak?

Cemaatler, tarikatlar hakkındaki çözümü ne?

Bunun gibi onlarca soru akılda iken, bir partinin yapacakları plan ve programı değil de şahsın ön plana çıkması düşündürücü.

Ya dış politikada; örneğin, İmamoğlu ABD Üsleri için ne düşünüyor?

Suriye için hangi çözümleri var? İsrail ve ABD ile ilişkileri ne olacak? Türki Cumhuriyetleri ve Avrasya ile ilgili projesi ne?

Sadece kendisinin değil, partinin bu konulardaki tavrı ne olacak?

Bunlar yok! Varsa yoksa: “Eyyyyt! Vatr mı bana yan bakan?”

CHP Milletvekillerine bakıyorum, hepsi bir anda İmamoğlu hayranı oluvermiş.

Hiç eleştiren yok mu? Arkadaş biz neciyiz diyen de yok…

Yıpranan tek otoriteye karşı, yenilenmiş bir tek otorite pazarlanıyor.

Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında Atatütk’e yapılan övgüler bile bu kadar şirazesinden çıkmamıştı.

CHP, CHP’yi etkisizleştirerek, şahısları ön plana çıkararak bir yere varamaz. Bu yol çıkmaz.

Tutuklama Yangını, samimi yurttaşlarımızda “Hak, hukuk, adalet” kavramı konusunda hassasiyetini ortaya çıkardı.

CHP bu hassasiyetin sesi olmalıydı. Oldu da… Keşke daha önce olsaydı.

Mesela fabrikalarımız, liman, havaalanları ve köprülerimiz, telekomünikasyon sistemimiz talan edilirken bu aşkla yola çıkılmış olsaydı, bu gün bu sorunları yaşamıyor olacaktık.

SONUÇ

İmamoğlu’nun tutuklanması ile bir yangın çıkarılmıştır. Herkes yangının çevresinde olduğuna göre, hırsızlık bir başka yerde yapılıyordur.

Mesela, Suriye’de, Gazze ve Filistin’de, İsrail ile ABD’nin karanlık ve kirli ittifaklarında, Ege Adalarında vs… vs…

İmamoğlu’na bir şey olmaz arkadaşlar…

Olan yine bu güzel ülkeme olur.