Yaşar Erkmen yazdı...

Türkiye’nin ilk sokak şenliği olan Portakal Çiçeği Karnavalı başladı. Dokuz gün boyunca Adana’da bir yandan kültür-sanat etkinlikleri, diğer yandan eğlence devam edecek. Karnavalın zengin programı içinde herkes kendine göre bir sanat etkinliği bulabilir, her an ekranlarda gördüğü tanınmış sanatçılarla yüz yüze gelebilir.

Karnavalın ilk günü, Adana’nın Değerleri etkinliğine katıldım. Seyhan Çırçır Sanat Merkezi’nde medarıiftiharımız Orhan Kemal ve Adana söyleşisini Mazlum Vesek (gazeteci-yazar) yönetiyordu. Konuşmacılar Işık Öğütçü (O. Kemal’in oğlu), Ercan Kesal (sinema oyuncusu) ve Nevzat Hız (diş hekimi) Orhan Kemal’i anlattılar. Panelin sonunda izleyicilerin soruları, etkinliğe yoğun ilgiyi gösteriyordu.

C3474E23 4Dc8 4B61 84Cb 55A89A11538F

Bugün de aynı yerde, saat 14.00’te Adana’nın bir başka değeri, Yaşar Kemal ve Çukurova konuşuldu. Programı, Adana Tabip Odası’nın şubat etkinliklerinde bir Yaşar Kemal uzmanına dönüşmüş Dr. Selahattin Menteş yönetti. Konuğu da bir Adanalı olan, belgesellerin kadife sesli gazetecisi Nebil Özgentürk’tü. İşin ilginç yanı, her ikisi de konuşmayı çok seviyor, sazı eline alan bırakmıyordu. Ama kimse sıkılmıyor, koca salon hayranlıkla onları dinliyordu. İkisi arasında sözü kapma konusunda tatlı bir rekabet vardı. Pes edeceğini sanmadığım Selahattin Bey, ev sahibi olmanın nezaketi içinde istemeyerek de olsa meydanı Nebil Özgentürk’e bırakmıştı. Sayın Menteş’in içi kan ağlasa da bağrına taş basıyor, Özgentürk’ün sözünün bitmesini sabırla bekliyordu. Özgentürk’ün Adana sevgisi, sesinin tınısına yansıyor; konudan konuya geçiyor, anlattıkça coşuyor, coştukça anlatıyordu. Hatta bir ara berber babasından söz ederken konuyu unuttu da seyirci hatırlattı.

24747Dcc 8E44 4E60 8958 F9150A2Bb2E4

En büyük alkışı da böyle bir bahar gününde, herkes özgürlüğün tadını çıkarıp eğlenirken hiç yoktan cezaevlerinde tutulan gençlerden söz ettiğinde aldı. Yaşar Kemal’i anlatırken sık sık gözlerinin dolması, çok da duygusal bir insan olduğunu gösteriyordu. Ağlayarak başladığı konuşmasını, fıkra gibi bir olayı anlatarak noktaladı. “Karlı Kayın Ormanında” şarkısıyla ilgili Bülent Ersoy üzerinden yaptığı espriyle salonu kahkahalara boğdu. Gerçekten yaşanmış olayı anlatırken kameraların kayıt yapmasını istemediği için ben de ayrıntıya girmeyeceğim. Böylelikle etkinliğe gelmeyenlerde biraz merak uyandırmış olalım.

8D5Dce48 Bc40 4071 93D7 Df1C2E4Dd0A4

Adana âşığıysanız bu etkinlikleri sıkılmadan izleyebilirsiniz. Diyelim ki sıkıldınız. Sorun yok! Oradan çıkın, ayaklarınız da oturmaktan uyuşmuştur. Portakal çiçeklerinin insanı mest eden harika kokusu eşliğinde, akşam sporu niyetine yapacağınız bir yürüyüşle Atatürk Parkı’na geçin. Davul zurna eşliğinde, zılgıt çekerek halay çekenleri izleyin. Acıkanlar yiyecek ve içecek bulmakta hiç zorlanmayacaktır. Adım başı kebapçı, dönerci, hamburgerci. Hem de en ünlüleri!

“Konser yok mu, konser?” diyenleri de duyar gibiyim.

Olmaz olur mu? Hem de her akşam var. Damarlarınızdaki gençlik kanını harekete geçirmek için seçip beğenin. Her akşam biri sahneye çıkacak. İşte liste: Oğuzhan Koç, Sefo, Sakiler, Serkan Kaya, Emre Aydın, Bayhan, Merve Özbey ve Kıraç.

Akşam saatlerinde ise çocuklarınızla birlikte soluğu Merkez Park’ta alın. Önce etkinliklerle eğlenin, sonra da müzik eşliğinde ruhunuzu dinlendirin, gönlünüzü coşturun. Dokuz gününüzü kültür, sanat ve eğlence dolu günlere dönüştürün.