ÇEVRE

Zeytinyağı üretiminde çevre kirliliğinin önlenmesi için yeni genelge

Abone Ol

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca yayımlanan "Zeytinyağı İşletmelerinin 2 Fazlı Üretime Geçişi Genelgesi" ile zeytinyağı üretimi sonucu oluşan çevre kirliliğinin önüne geçilecek.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından, zeytinyağı işletmelerinin çevreye olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi, su kirliliğin önlenmesi ve su tüketiminin azaltılması amacıyla "Zeytinyağı İşletmelerinin 2 Fazlı Üretime Geçişi Genelgesi" yayımlandı. Genelgeye göre atık su miktarlarının ve kirlilik yüklerinin düşürülmesi amacıyla zeytinyağı işletmelerinin 3 fazlı üretimi sonucunda oluşan atık su miktarları ve kirlilik yükleri düşürülecek. Türkiye genelinde yer alan ve 3 fazlı üretim yapan zeytinyağı işletmelerinin 15 Eylül’e kadar 2 fazlı sisteme geçmesi zorunlu olacak.

Bakanlık detayları paylaştı

Öte yandan Bakanlık, genelgeye ilişkin detayları da yaptığı açıklamayla aktardı. Genelge ile birlikte 3 fazlı üretimden 2 fazlı üretime geçiş yapan zeytinyağı işletmelerinin elde edeceği yararlar, açıklamada şöyle ifade edildi:

"Bu verilerle halihazırda zeytinyağı işletmelerinden kaynaklanan atık su miktarının 3 fazlı üretimden 2 faza geçilmesiyle birlikte yüzde 75 oranında azalacağı beklenmektedir. Türkiye’de 3 fazlı üretim yapan zeytinyağı işletmelerinden kaynaklanan toplam kirlilik yükü halihazırda ton başına 96 kilogram kimyasal oksijen ihtiyacı (KOİ) iken, 2 faza geçiş ile bu miktarın yüzde 98 azalarak ton başına 1,25 kilogram KOİ’ye düşmesi amaçlanıyor."

"Türkiye’de toplam bin 264 adet zeytinyağı üretim tesisi faaliyet gösteriyor"

2 fazlı üretimde zeytinyağı kalitesinin daha yüksek olduğunun belirtildiği açıklamada, Türkiye’de 816 adet 2 fazlı, 444 adet 3 fazlı, 4 adet de taş baskı üretim yapmak üzere toplam bin 264 adet zeytinyağı üretim tesisinin faaliyet gösterdiği bildirilerek, 3 fazlı zeytinyağı üretimi sonucu oluşan zeytin karasuyu, organik kirlilik yükü bakımından çok yüksek değerlere sahip olup; aynı zamanda asidik karaktere sahip olması ve iletkenlik değerinin de yüksek olması sebebiyle, arıtılması çok zor ve maliyetli bir atık su niteliğinde oluyor. Bin ton zeytinin işlenmesi sonucunda, 3 fazlı üretimde oluşan atık su kirlilik yükü 96 bin kilogram KOİ iken, 2 fazlı sistemde oluşan atık su kirlilik yükü bin 250 kilogram KOİ olup, iki üretim prosesi arasında kirlilik yükleri açısından yaklaşık 76 kat fark görülmekte" denildi.

Öte yandan, konuyla ilgili sosyal medya hesabından bir açıklama yapan Bakan Kurum da, "Zeytinyağı üretimi sonucu çevresel kirliliğe neden olan işletmeler olduğunu görüyoruz. Bunları tespit edip en ağır yaptırımları uyguluyoruz. Önüne geçmek için de yeni bir genelge hazırladık ve imzaladık. Hem kirlilik yükü azalacak, hem su tüketimi en aza inecek" ifadelerini kullandı.