Ülkede hangi hikayeye ağlasak?

Abone Ol

Burası Türkiye, “bir dokun bin ah işit”.
Ülkenin en zengini de TV programlarında çocukluk dönemlerinde zor günler yaşadığından bahseder.

Şimdi,
Bir eli yağda, bir eli balda misali, yatlar katlar.

Milletin a… na dalanlarında aynı böyle hayatı vardır. Çok izlemem! Fakat havaların çok sıcak olması nedeniyle evde mecburiyet hapis hayatı nedeniyle, master chef izledik hanım sayesinde.

Öyle bir hayat hikayesi izledim ki.

Gözlerinizin dolmaması mümkün değil. Neco usta, asıl adı Naciye olan kadın erkek kılığıyla ahçılık işi bulmuş. Ülkenin kadına bakış açısı bu.
Kadın ülkede ikinci sınıf insan gibi görünmesi bu Hükümet in ortak görüşü.

Diyor ki Neco usta, hayat beni yere vurdukça ayağa kalktım, üç çocuğumun yaşamını idame etmek zorundaydım, gece 4 lerde saatlerce eve yayan gittim. Yemek programımı yoksa gerilim filmi mi diye gözlerim doldu. Oysaki sadece yemek nasıl yapılır diye izlemek izlemiştim. Son yıllarda çöken ekonomik veriler ülkede çok fazla hayat hikayelerine sahne olacak gibi. Asıl insanı üzen birileri fakirin üzerinden kendine cennet hayatı yaşarken insanların daha çok cehennem hayatı yaşamaları. Denge denen olay aç gözlü insanlar yüzünden dehada açılmaya başladı. Aslında ülkenin kaynakları herkese yeterdi.

Fakat, Neyzen Tevfik’in dediği gibi, “Tarlaya karga dadandı, ambara fare, fırına hırsız, memlekete harami-geldikleri gibi gitmediler!  kimi itini bıraktı kimi bitini, kimi de piçini, yoksa bu kadar şerefsizin bizden olması mümkün değil”.

Bu düşünce devam ettiği sürece daha çok acılı hikayeler dinleriz.