İSTANBUL

’’Moleküler Alerji Testi ile 280 alerjen tespit ediliyor’’

Abone Ol

Moleküler Alerji Testi ile 280 alerjenin tespit edilebildiğini belirten Doç. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, ’’Test ile kişinin tüm alerjileri kapsamlı bir şekilde ortaya çıkar. Alerjiye neden olan bileşenlere karşı da alerjiyi saptaması nedeniyle; alerjinin şiddeti, ne kadar süre devam edeceği, fırınlanmaya karşı ne kadar duyarlı olduğunu, alerji aşısının hangi alerjik maddelerden oluşması gerektiğini saptadığı için çok değerli sonuçlar verir ve alerjinin teşhis ve tedavisi için yeni nesil bir alerji testidir’’ dedi.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Çocuk İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, günümüzde tek bir testle tüm alerjileri tespit eden Moleküler Alerji Testi hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Nacaroğlu, Moleküler Alerji Testi’nin yeni geliştirilen kapsamlı bir alerji testi olduğunu belirterek, “Bu yöntemle tek bir testle kişinin tüm alerjileri kapsamlı bir şekilde ortaya çıkar. Çapraz reaksiyona neden olan maddeleri ortadan kaldırarak doğru bir alerji testi sağlanır. Alerjiye neden olan bileşenlere karşı da alerjiyi saptaması nedeniyle; alerjinin şiddeti, ne kadar süre devam edeceği, fırınlanmaya karşı ne kadar duyarlı olduğunu, alerji aşısının hangi alerjik maddelerden oluşması gerektiğini saptadığı için çok değerli sonuçlar verir ve alerjinin teşhis ve tedavisi için yeni nesil bir alerji testidir” diye konuştu.

’’Anafilaksi tanısında da kullanılıyor’’

Moleküler Alerji Testi ile 280 alerjenin tespit edilebildiğine dikkati çeken Doç. Dr. Nacaroğlu, şöyle devam etti: ’’Bileşene dayalı moleküler alerji testi birçok alerjen ekstreleri ve moleküler alerjenlere karşı eş zamanlı ölçümüne izin veren çoklu alerji testidir. Alerjen özütleri ve moleküler alerjenlerin bileşimi ile her hastanın duyarlılık durumunun tam bir dökümü elde edilebilir. Burada, rekombinasyon yoluyla üretilmiş alerjen gıda parçalarına karşı kanda alerjen antikorları belirlenir. Solunum ile alınan alerjenler, gıda alerjenleri, böcek zehirleri, lateks gibi gruplara ayrılmış 280 alerjen test edilir. Böylelikle, polenle ilişkili gıda alerjilerinde ortak protein yapısından kaynaklanan çapraz duyarlılık hakkında moleküler bilgiler sağlanır. Et alerjisi şüphesi, kabuklu deniz hayvanı alerjisinin hassas tespiti, buğdaya bağımlı egzersizle tetiklenen anafilaksi tanısında da kullanılabilir.’’

’’Besin alerjilerinin riski ve süresi öngörülebilir’’

Doç. Dr. Nacaroğlu, Moleküler Alerji Testi ile inek sütü, yumurta, yer fıstığı gibi çeşitli besin alerjenlerinin devam etme süresi hakkında da bilgi sahibi olunabildiğine değinerek, ’’Aynı zamanda çeşitli yiyecek alerjilerinde ciddi alerjik reaksiyonlardan kaçınmak için risk değerlendirmesi yapılmasına olanak sağlar. Örneğin, yer fıstığı alerjisinde moleküler alerji testi yapıldığında eğer Ara h1, 2, 3 veya 6 gibi depolama proteinlerine duyarlılık saptanırsa anafilaktik şoka kadar giden alerjik semptomlar öngörülebilir. Bunun aksine, Ara h8, PR-10 protein duyarlılığı, genellikle alerji deri testi sonucunu pozitif hale getirirken, ciddi hastalığa neden olmaz. Soya, fındık, ceviz gibi diğer çeşitli gıda alerjenleri için de benzer durumlar söz konusudur. Ülkemizde çocuklarda besin alerjisi olarak sıklıkla inek sütü ve yumurta alerjisi görülmekte olup, inek sütü ve yumurta alerjisi için uzun dönem risk durumunu belirlemede ve ısı ile sindirime dayanıklı olan komponentlerin saptanması bu test yöntemi ile olabilmektedir’’ şeklinde konuştu.

’’Alerji aşısı tedavisinde alerjen seçiminde yol gösterici’’

Doç. Dr. Nacaroğlu sözlerini şöyle sonlandırdı: ’’Alerji aşı tedavisi, özellikle polenler ve arı (venom) alerjilerinde, alerjik hastalıkların bir tedavi metodudur. Yalnızca alerji deri testi kullanan bir tanı yaklaşımıyla, genellikle çok sayıda alerjen kaynağı pozitif bir test sonucu gösterir. Bu sonuçlar ya gerçek bir ortak hassasiyet ya da benzer protein yapısı nedeniyle çapraz duyarlılık gösterebilir. Bu ayırımı çözmek için moleküler alerjen tanı yöntemi kullanılabilir.

’’Buğdaya bağımlı egzersizle tetiklenen anafilaksi tanısı konulabilir’’

Buğday ürünlerini yedikten 30 ila 60 dakika sonra ürtiker, kızarıklık ve anjioödemden yaşamı tehdit edici anafilaksiye kadar değişen semptomlar, tipik olarak fizik egzersizle birlikte ortaya çıkmaktadır. Hastanın tıbbi öyküsüne dayalı, konuyla ilgili bir şüphe varsa tanısal inceleme, buğdayda bulunan omega-5 gliadine karşı IgE’lerin bu yöntemle belirlenmesiyle tanı konulabilir.’’