Adana edebiyattan sinemaya, sanayiden spora, eğitimden kültüre, siyasetten sağlığa yaşamın her alanıyla alakalı yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası alanlarda başarıya imza atmış insanlar yetiştirmeyi becermiş bir şehir olma özelliğiyle ön planda. İşte Adanalı ünlü isimler...
İSMİ YAŞATILACAK
Geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren Ferdi Tayfur Adana'nın yetiştirdiği ender sanatçılardan biri. Ölüm haberi baba ocağında derin bir üzüntüyle karşılanırken sevenleri günlerce Tayfur'u andı.
Abidin Dino
Abidin Dino, ressam olarak çağdaş Türk resminin öncülerindendir. Türk resim tarihinde "D Grubu ve Yeniler Grubu" adlarıyla anılan sanat topluluklarının da önde gelenlerindendir. Fakat Abidin Dino sadece bir ressam değil aynı zamanda yazar, yönetmen, karikatürist ve film yönetmeni olarak çok bir entelektüeldir.
Ayşe Hatun Önal
Ayşe Hatun Önal 29 Temmuz 1978'de Adana'da dünyaya gelmiştir. Ayşe Hatun Önal Adana Borsa Lisesi'nden mezun olduktan sonra Anadolu Üniversitesi Üniversitesi Halkla İlişkiler Bölümü'nü 2. sınıftayken bırakmıştır. Lisans eğitimi esnasında özel bir şirketin halkla ilişkiler sorumlusu olarak iş hayatına başlamıştır.1999 yılında Miss Turkey Güzellik Yarışması'nda Türkiye Güzeli seçilmesinin ardından modellik kariyerine başlamıştır. Uzun bir süre boyunca modellik yapan Önal, kariyerine sunucu olarak devam etmiş 2003 senesinde de 'Sonunda' isimli bir albüm yaparak müzik hayatına ilk adımı atmıştır.
Demir Demirkan
Demir Demirkan, 12 Ağustos 1972, Adana, Türk şarkıcı, besteci ve söz yazarı.Demir Demirkan 12 Ağustos 1972 tarihinde Adana'da doğdu. Liseyi İzmir Özel Çamlaraltı Koleji'nde tamamladı. Bilkent Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünde öğrenim gördü. Üniversite yıllarında Pentagram grubuna gitarist olarak katıldı.Pentagram grubu ile "Trail Blazer" albümünü tamamladıktan sonra Los Angeles'a taşınarak 1992'de Musicians Institute'da eğitime başladı. Paul Hanson, Scott Henderson, Frank Gambale gibi birçok müzisyenle beraber çalıştı. Mezuniyetinden sonra da Los Angeles'ta kalarak pop - jazz, afro, latin ve rock gibi birçok müzik tarzında kayıtlarda bulundu, gitar çaldı ve şarkı sözü yazdı.1996'da İstanbul'a döndü. Dönüşünde Pentagram grubu ile Anatolia albümünün kayıtlarını yaptı, ve Şebnem Ferah'ın "Kadın" albümünün yapımcılığını üstlendi. Aynı yıl Sertab Erener'in "Sertab Gibi" albümünün prodüksiyonunu gerçekleştirdi (1997). Yapımcılık tarafı ağır bastığı için Pentagram gurubundan ayrıldı. 1999 yılında Şebnem Ferah, "Artık Kısa Cümleler Kuruyorum" ve Sertab Erener'in "Sertab" albümünü hazırladı. Ricky Martin ve Sertab Erener'in düet yapığı, yapımcılığını Desmond Child'ın üstlendiği "Private Emotions" adlı şarkının kayıtlarında bulundu, bu versiyon Orta Doğu ülkelerinde yayınlandı.
Feridun Düzağaç
Feridun Düzağaç, 10 Ekim 1968 tarihinde Adana'da dünyaya gelmiştir. Çukurova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü'nde lisans eğitimini tamamlayan Feridun Düzağaç, üniversite yıllarında dört arkadaşıyla birlikte TINI adını verdikleri müzik grubunu kurarak müzik kariyerine adım atmıştır. Kariyeri boyunca birçok başarılı beste ve şarkıya imza atan sanatçı, Türk müziğinde önemli bir yer edinmiştir.
Menderes Samancılar
Menderes Samancılar 1 Mayıs 1954’te Adana’da dünyaya geldi. Hayatı boyunca kitaplarla iç içe olan Samancılar 1974 yılında bir fotoroman yarışmasını kazanmasıyla birlikte 2 yılda yaklaşık 20 fotoromanda başrol oynadı. 1975 yılında, yönetmenliğini Yılmaz Duru'nun yaptığı İnce Memed Vuruldu filmiyle sinemaya adım attı. Oyunculuğunun yanı sıra senaryo, şiir ve şarkı sözü yazarı olarak çalışmalarını sürdürdü.Kariyeri boyunca birçok sinema filminde rol alan Samancılar, "Kara Çarşaflı Gelin", "Sis", "Zıkkımın Kökü", "Dönersen Islık Çal", "Soğuk Geceler", "Bereketli Topraklar Üzerinde" gibi başarılı filmlerde rol aldı. 1989 yılında "Sis" filmiyle Antalya Film Festivali'nde en iyi erkek oyuncu, Adana Altın Koza'da ‘Zıkkımın Kökü" filmiyle en iyi erkek oyuncu ödüllerini aldı. Uluslararası birçok yapımda oynadı. Edebiyat dergilerinden yayınlanan şiirlerinin yanı sıra öyküler de yazdı.
Murat Göğebakan
Adana'da 1968'de dünyaya gelen şarkıcı Murat Göğebakan, anne ve babasının işi dolayısıyla çocukluğunu Almanya ve Adana'da geçirdi. İlk, orta ve lise eğitimini Adana'da tamamlayan sanatçı, 1986'da girdiği Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı'ndan mezun olduktan sonra Çukurova Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak görev aldı. Sanatçı, aynı yıllarda dergah eğitimi aldı ve gitar dersleri verdi.Hayallerini gerçekleştirmek ve bir albüm çıkarmak üzere 1995'te Adana'dan İstanbul'a gelen Göğebakan, 1997'de "Ben Sana Aşık Oldum" albümünü müzikseverlerle buluşturdu. Sanatçının ilk albümü büyük bir çıkış yaparken, Kral TV Video Müzik Ödülleri'nde "En İyi Çıkış Yapan Erkek Sanatçı" ödülüne layık görüldü."Hasan'dan Olma Hatice'den Doğma" isimli kitapta kendini anlattıKendi yaşamının merak edilenlerini "Hasan'dan Olma Hatice'den Doğma" isimli kitabında kaleme alan Göğebakan, kitapta şu bilgileri paylaşmıştı."10 Ekim 1968 tarihinde Hatice ve Hasan Göğebakan çiftinin ilk çocuğu olarak Adana'da dünyaya geldim. Avrupa'ya en çok da Almanya'ya göç dalgası sürüyordu halen. O dönemlerde ekonomik şartlar hem de insanların daha iyi bir yaşam istemeleri nedeniyle oldukça popüler olan, keza günümüzde de benzer nedenlerle hala popüler, yurt dışı kervanına katıldı, annem ve babam. Bu uzun sürecek bir ayrılık anlamına geliyordu. Henüz bir bebektim ebeveynlerimden ayrıldığımda. Beni babaannemlere emanet ederek gitmişler. Bir süre sonra kız kardeşim doğdu ve o da benimle aynı kaderi paylaştı. Uzun yıllar boyunca babaannemlerde kaldım. Annem ve babamı hatırladığım kadarıyla ilk kez beş yaşımdayken gördüm. Çok uzun yıllar hem de belki onlara en çok ihtiyaç duyduğum yaşlarda ayrı kalmış olsam da onlardan, ben onları çok seviyorum."
Salih Güney
Salih Güney, 1 Ocak 1943 tarihinde Adana'da doğmuştur. Babası Çerkez kökenlidir. Babası Adana'da yedek subay iken orada tanışıp evlenmiş ve orada doğmuştur. Babası İktisadi Devlet Teşekkülleri'nde devlet memuru olduğu için sık şehir değiştirmişler. Ortaokulu Bursa'da Mehmet Çelebi Ortaokulu'nda okumuş, diplomayı Orhan Gazi Ortaokulu'ndan almıştır. Tiyatro ve sinema oyuncusu Savaş Başar teyzesinin oğludur.
Şener Şen
Şener Şen kimdir?Türk sinemasında, özellikle komedi alanında birçok filmde yer alan Şener Şen kimdir?Online film izleme hizmetleriYeniakit Publisher2016-10-12 10:53:00Şener ŞenŞener Şen 26 Aralık 1941 yılında Adana'da doğdu. Ünlü sinema sanatçısı Ali Şen'in oğludur. Oyunculuk kariyerine İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları'nda başladı. Sinemayla tanışması maddi imkansızlıklar yüzünden olmuştur. Şener Şen ilk olarak ufak çaplı rollerde yer aldı. Ertem Eğilmez'in filmi olan Hababam Sınıfı'nda oynadığı Badi Ekrem rolü hayatında bir dönüm noktası olmuştur. Süt Kardeşler, Şabanoğlu Şaban, Tosun Paşa, Kibar Feyzo, Çöpçüler Kralı gibi filmlerle büyük bir şöhrete kavuşan. Şen, Başar Sabuncu'nun yönettiği Namuslu filmiyle ilk kez başrol oyuncusu olarak oynamıştır. Şener Şen, yaşamı boyunca iki kez evlilik yaptı. İlk evliliğinden Bengü isminde bir kız çocuğu olmuştur. Daha sonra film setinde tanıştığı Şermin Hümeriç ile ikinci evliliğini gerçekleştirmiştir. Ancak çift anlaşamayarak 1997 yılında boşanmıştır.
Yaşar
Mehmet Yaşar Günaçgün ya da bilinen adıyla Yaşar, 5 Nisan 1970 tarihinde Adana’da dünyaya geldi. İlkokulu Adana İsmet İnönü, ortaokul ve lise eğitimini şimdilerde kapanmış olan Adana Özel Yeni Lisesi'nde (Yeni Kolej) tamamladı. 1987 yılında Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi'ni kazanarak İstanbul'a geldi. Marmara Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra, İstanbul Üniversitesi'nde Uluslararası finans dalında yüksek lisans yaptı. 1996 yılında Divane isimli ilk klibini yayınlayan Yaşar 26 Eylül 1996'da ise ilk albümünü çıkardı. Divane albümü yakaladığı yüksek satış grafiğinden dolayı Altın Plak ile ödüllendirildi. 1997 yılında Kral TV Video Müzik Ödüllerinde Yılın En İyi Çıkış Yapan Erkek Sanatçısı ödülünü alan Yaşar, 1998 yılının Ekim ayında Esirinim adlı ikinci albümünü çıkardı. 2001 Ekim ayında Masal adlı üçüncü albümünü çıkararak kendi tanımıyla üçlemesini tamamladı. 2002 Temmuz ayında "Masal Konserleri" adı altında bir Türkiye turnesi gerçekleştirdi. Arkasında bıraktığı 3 Albüm, sayısız ödül ve konserden aldığı güçle sadece yorumculuğunu ortaya koyduğu ve bir ara albüm olarak adlandırdığı Sevdiğim Şarkılar adlı albümünü 2003 yılının Ocak ayında çıkardı. Tekrar kendi şarkılarından oluşan bir albümle, Mayıs 2005'te Hatırla adlı albümüyle müziğe geri döndü. Yaklaşık bir buçuk yıl sonra ise, Aralık 2006 yılında Sevda Sinemalarda adlı albümünü çıkaran Yaşar, 28 Mayıs 2011'de Merve Oğuz ile hayatını birleştirdi, 24 Eylül 2012 tarihinde Kerem adını verdiği bir oğlu oldu. Son albümü “Şehir Yalnızlığı”nı 2017 yılında yayınlayan Yaşar, Koç burcudur.
Kıvanç Tatlıtuğ
Kıvanç Tatlıtuğ (27 Ekim 1983, Adana), Türk oyuncu ve eski manken.Edirneli bir anne ile Boşnak kökenli Adanalı bir babadan dünyaya gelmiştir. 2002 yılında Best Model of Turkey ve ardından da Best Model of the World seçilmesiyle adını duyurmuştur.İlk olarak Gümüş adlı dizide canlandırdığı Mehmet karakterini canlandıran Tatlıtuğ, ardından Menekşe ile Halil adlı dizide Halil karakterini canlandırmıştır. Ardından Halid Ziya Uşaklıgil'in aynı adlı romanından uyarlanan Aşk-ı Memnu dizisinde oynamıştır. Behlül karakterini canlandırdığı dizide, başrolü Beren Saat ile paylaştı.2010'da 4 bölümlük konuk oyuncu olarak Ezel dizisinde oynadı ve bu dizide Sekiz karakterini canlandırdı.2011-2013 yılları arasında ise Kuzey Güney adlı dizide Kuzey rolünü oynamıştır. Son olarak Kurt Seyit ve Şura dizisinde, Farah Zeynep Abdullah ile baş rolü paylaşmıştır.Adana'dayken “Fiskobirlik”, “Güney Sanayi”, “Çukurova Kulübü”, “Devlet Su İşleri” ve “Tarsus Amerikan Kulübü” gibi kulüplerde basketbol oynadı. Ülkerspor'dan teklif gelmesiyle 2 yıl orada oynadı. Ardından 1 yıl Beşiktaş, 1 yıl da Fenerbahçe'de oynadı. Tekrar Beşiktaş'a dönen Tatlıtuğ'un antrenman sırasında sakatlanmasının ardından basketbol kariyeri son bulmuş oldu.Mankenlik kariyerini başlatan, annesinin bir marketin camında gördüğü mankenlik ilanıyla olmuştur.[kaynak belirtilmeli] Oğlunun bir fotoğrafını şirkete göndermesiyle, Tatlıtuğ mankenliğe adım atmış olur. Bu mesleği beğenmesiyle ardından gelen teklifleri de değerlendirmiş ve profesyonel anlamda manken olmuştur.İki yıl ajanslarla birlikte çalıştıktan sonra, 2002 Best Model of Turkey manken yarışmasına katıldı ve birinci oldu. Böylece aynı yıl içerisinde Best Model of the World'e katılmaya hak kazandı. Ardından katıldığı Best Model of the World yarışmasını da kazanan Tatlıtuğ, artık uluslararası camiada da tanınan bir isim oldu. Fransız mankenlik ajansı Success'ten gelen teklifle Paris'e yerleşti ve 1,5 yıl orada yaşadı.Paris'te yaşadığı dönemde, birçok dizi teklifinin geldiğini öğrenen Tatlıtuğ, küçüklüğünden beri sinema ve televizyona olan ilgisi olduğundan gelen teklifleri değerlendirmek üzere Türkiye'ye döndü. Okan Bayülgen'den ve Devlet Tiyatrosu oyuncusu Laçin Ceylan'dan oyunculuk eğitimi aldı.Oyunculuğa ilk adımını 2005 yılında, Gümüş dizisiyle attı. Songül Öden ile başrolü paylaştı. Gümüş'ün ardından, Menekşe ile Halil'de Halil karakterini canlandırdı. Amerikalılar Karadeniz'de 2 adlı filmde oynadı.
Yılmaz Güney
Yılmaz Güney (1 Nisan 1937; Yenice, Yüreğir, Adana - 9 Eylül 1984, Paris), Türk sinema oyuncusu, yönetmen, senarist ve yazar.Babası Siverekli Zaza, annesi ise Vartolu bir Kürt olan Yılmaz Güney, Özellikle Çirkin Kral dönemi sonrasında çektiği Cannes ödüllü Yol, Sürü, Umutsuzlar gibi filmleriyle tanınır.Yılmaz Güney'in gerçek adı Yılmaz Pütün'dür. Kendi ifadesine göre Pütün kırılması zor sert meyve çekirdeği demektir. 1937 yılında, köylü bir ailenin iki çocuğundan biri olarak dünyaya geldi. Babası Siverek Desman Köyü'nden olup Annesi Muş'un Varto ilçesindendir. Kendisi Adana'da büyümüş ve Adana birçok filmine konu olmuştur. Adana'da bir süre Kemal ve And Film şirketlerinin bölge temsilcisi olarak çalıştı. Üniversite okumak üzere İstanbul'a gitti ve Atıf Yılmaz ile tanıştı. Bu süreçte bir yandan da hikâyeler yazıyordu. Daha sonra Atıf Yılmaz'ın da desteğiyle sinemada çalışmalarına başladı.Sinemaya başlamasıYılmaz Güney, 1959 yılında Atıf Yılmaz'ın yönetmenliğini yaptığı Bu Vatanın Çocukları ve Alageyik isimli filmlerin hem senaryosunu yazar hem de filmlerde rol alır ve oynar. Karacaoğlan'ın Karasevdası'nda da yönetmen yardımcılığı yapar. Yeni Ufuklar ve On Üç gibi dergilere de öyküler yazan Yılmaz Güney, bir öyküsünde komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle yargılanır ve 1961 yılında bir buçuk yıl hapis cezasına mahkûm olur.İki yıl sonra tekrar kaldığı yerden devam eden Yılmaz Güney, o dönemde daha çok macera filmleri çeker. Filmlerinde ezilen, hor görülen bir "Anadolu çocuğunun" otoriteye başkaldırısı vardır. Bu dönemde Çirkin Kral lakabını alır. Bu dönemdeki en önemli Lütfü Akad'ın yönettiği ve kendisinin yazdığı bir film olan Hudutların Kanunu'dur. Bu dönem boyunca oyunculuğunu geliştiren Yılmaz Güney, abartısız ve yalın oyunculuk anlayışı bu dönemde artık oturtmuştur.Cezaevi ve firari yıllarıYılmaz Güney, 1971 yılında Efraim Elrom'un öldürülmesinden sorumlu olan başta Mahir Çayan olmak üzere diğer Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi üyelerini sakladığı gerekçesiyle 2 yıl hapse ve sürgüne mahkûm edildi. Yılmaz Güney içeride kaldığı süre boyunca sinema ve sanat ile ilgili fikirlerini; şiir ve öykülerini o dönemde çıkarmaya başladığı Güney dergisinde yayınlamıştır. 1974'te cezaevinden çıktı. İki yıldan fazla cezaevinde kalan Yılmaz Güney aynı yıl Arkadaş filmini çekti. Yine aynı yıl Endişe adlı filmi çekerken Yumurtalık ilçesindeki bir gazinoda ilçe yargıcı Sefa Mutlu'yu öldürmekten tutuklandı ve 25 Ekim'de Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayan yargılamaların sonucu 13 Temmuz 1976'da 19 yıl hapis cezasına çarptırıldı.Beş yıl hapis yattıktan sonra 9 ekim 1981 tarihinde izinli olarak çıktığı Isparta Yarı Açık Cezaevinden yurtdışına firar etti. Yılmaz Güney'in hapisten kaçışı da filmlerini anımsatmıştır. Hapse girmeden önce çekmiş olduğu Şeytanın Oğlu filminde: bir günlük bayram izininde dışarı çıkan ve kayıplara karışan bir adamın hikâyesini anlatmıştır. Filmine benzer bir yaşantı tecrübe etmiştir. Bir günlük izin ile hapisten çıkan Güney, Antalya'nın Kaş ilçesinden Yunanistan'a bağlı Meis adasına, oradan da İsviçre'ye kaçmıştır. Daha sonra Fransa'ya geçer ve yaşamının geri kalanını orada geçirir.Cezaevinde sinema ile olan ilgisi devam etti. Bu dönemde yazdığı Zeki Ökten tarafından çekilen Sürü ve yurt dışında ve yurt içinde büyük ilgi gören ve Şerif Gören tarafından Yol çekildi. Cezaevindeyken GÜNEY adlı bir sanat-kültür dergisi çıkardı. Yol'un kurgusunu tekrar yaptı ve Cannes Film Festivali'nde ödül aldı. Yurt dışına kaçtıktan sonra Fransa'da Duvar filmini çekti. Güney'in, 1976 yılında Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi'nde tanıklık ettiği, çocuklar koğuşunda çıkan ve tüm cezaevine yayılan bir isyanın sinemaya aktarıldığı Duvar onun son filmi olmuştur.Son yıllarını Paris'te geçiren Güney, mide kanseri nedeniyle 9 Eylül 1984'te yaşamını yitirdi. Mezarı Paris'te bulunan Père Lachaise Mezarlığı'nda 62. kısımda bulunmaktadır.