Niyazi Koç yazdı...
Gelir Dağılımda uçurum had safhalara ulaşırken toplumsal açıdan da büyük tehlikeleri de beraberinde getirmektedir.
Ekonomide yaşanan bozulma, uygulan neo-liberal politikalar sorunları çözmüyor aksine daha da sorunları büyütüyor ve çözemiyor.
Bu durumda kimler kazanıyor kimle kaybediyor. Parası olanlar faizden,dövizden ve borsa iniş çıkışlarında büyük paralar kazanıyorlar.Bazıları parayı koyacak yer bulamazken bazıları da borç girdabın da çırpınıp duruyorlar.
Peki; Bu parayı koyacak yer bulamayanlar vergilerini veriyorlar mı? Bu kazançların bir kaydı kuydu var mı? YOK….
Bu parayı kazananlar ne yazık ki üretimde yoklar. Havadan para kazanıyorlar. Tek sorunları;
Bugün ne giysem, Akşam nereye aleme gitsem, tatile nereye gitsem? Diye devam eder.
Bu arada lüks malların satışında artışlar devam ediyor. AVM’lerdeki yabancı markalı satış yapan işyerlerinde yoğunluk yaşanırken….
Birileri kazanırken garibanlarda kaybediyor. Altında, dövizde yaşananlar umurlarında bile değil.
Borsanın inmesi veya çıkmasının farkında bile değiller. Çünkü aldıkları ücretler ortada ay sonunu zar zor getiriyorlar.Enflasyon bunların belini büküyor.
Oranlara bakacak olursak Türkiye’nin yüzde 80’nin durumu her geçen gün kötüye gitmektedir.
Satın alma gücü giderek düşmesine rağmen yüzde 20’nin durumu iyileşiyor. Yüzde 20’nin içindeki yüzde 10’unun aldığı pay da giderek artıyor.
Gelir dağılımında ki bu uçurum giderek toplumsal sorunlara yol açar mı açmaz mı göreceğiz.
Anadolu’da yaygın bir deyim vardır;’ BİRİ YER BİRİ BAKAR KIYAMET ORADA KOPAR’’.
Resmi kurum raporlarında da gelir dağılımındaki uçurum açıkça görülmektedir.
Aslında bu durum güvenlik sorunu olmaya başlamıştır.
Asgari ücret açlık sınırın altında ,14 bin liraya geçinmeye çalışan emekliler,
Kirasını ödeyemeyenler, faturalarını ödeyemeyenler, evlerine ekmek götürmekte zorlananlar, çocuklarına harçlık veremeyenler, tarlasını ekemeyen çiftçiler,
Hızla yoksullaşan beyaz ve mavi yakalılar….
Yönetenler bu durumları mutlaka dikkate almalıdırlar.